ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ (ADD)
Genelbaşkanlık Seçimi
“Atatürkçü Düşünce Derneği”, Atatürk’ün devrim ve ilkelerinin gelecekte de egemen olmasına katkıda bulunmak amacıyla, 19 Mayıs 1989 yılında kurulmuştur. Kişisel çıkar beklemeksizin, milletinin hayrı için böyle ulvi bir davaya hizmet eden başta kurucularını, şimdiye kadar ki yöneticilerini, üyelerini ve katkısı geçen diğer tüm herkesi kutluyorum. Ahret’e intikal edenlerine Allah’tan rahmet, hayatta olanlarına uzun ömürler diliyorum. İyi ki varsınız!
Derneğin, Eylül/2021 seçiminde Genelbaşkan adayı, Türker ERTÜRK Paşa hakkında bir iki kelam yapmayı, vicdani sorumluluğum olarak görüyorum. Bu arada, diğer adayları bilmiyorum ve tanımıyorum, ama böyle ulvi bir göreve aday oldukları için kendilerini kutluyorum.
Sayın Ertürk Paşam ile ilk tanışmamız, 1992 yılında olmuştur. O, kurmaylık için Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrencisi idi. Ben de, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın adayı olarak, Milli Güvenlik Akademisi öğrencisi idim. İki Akademi de, Yeni Levent’teki Harp Akademileri bünyesinde idi. Bazı dersleri birlikte alırdık. İşte orada Paşamın Atatürkçülüğüne, bilimsel donanımına, entelektüelliğine ve girişkenliğine vakıf olmuştum. Tanıştık ve arkadaş olduk. Arkadaşlığımız dostluğa evrilerek sürüp gitti, halen de gidiyor. İyi ki tanışmışız.
Gel zaman git zaman, on yıl sonra, 2002 yılında yollarımız T.C. Londra Büyükelçiliğinde kesişti. Paşam Askeri Ateşe, ben de orada diplomatik görevde idim. Paşamın, çok başarılı olduğu resmi görevlerinin yanında kimsenin pek bilmediği bir icraatını ben kamuoyuna sunmak istiyorum.
Paşam, İngiltere’deki bütün Türk şehitliklerini buldu, etraflarını çevirdi, koruma altına aldı, çoğu kez kendi parasıyla, açılışlarını birlikte yaptık. Sağ ol, var ol Paşam! Ömrünce bin yaşa!
İngiltere’de bir Türk Şehitliğinin Paşamla Açışımız
Londra’da, komutanımla çok sık sohbetlerimiz olurdu. Onun, benden daha demokrat ve darbelere karşı bir kişi olduğunu görürdüm. Ben ise, ne yalan söyleyeyim, askerlerimizin bu kadar demokrat olmalarını biraz yadırgardım. Seni, “darbeci” diyerek, bir hafta dahi olsa, nezarethanelerde “tahta banketlerin üzerinde” yatıranlara buğzediyorum. Nasıl kıydılar sana!
Türker Ertürk Paşam, Atatürkçü Düşünce Derneğini yönetme imkanı bulduğunda, Atatürkçü olmak konusunda berrak zihni, pirüpak kalbi, doğru, dürüst, çalışkan, fedakarlık, cevvaliyet, cesaret gibi Atatürk’ün Türk milleti için saydığı karakteristik erdemleri sayesinde hem dernek hem milletimizin hayrı için Atatürk’ümüzün ilkeleri hem de Atatürkçülerin haklarını savunmak için çok aktif çalışmalar yapacağına rahatlıkla referans olunabilecek kişidir. Biz felsefeciyiz. Felsefe; bilimsel ve felsefi objektif analiz sonuçlarını söylemekle yükümlüdür.
Ulusal Demokrasi Enstitüsü, şahsım ve genç ekibimiz, donanımlarımızı Paşamız sayesinde ADD vasıtasıyla milletimizin hizmetine sunabileceğiz. Biliyoruz ki, Atatürk ve millet sevgisi konusunda Paşamla frekans uyumumuz tamdır.
Biz, Atatürk’ü; ne Mustafa, ne Kemal, ne de Gazi olarak biliriz. Biz, Atatürk’ü, Türkçe kelime ve bizi ifade edebilecek olan “Atatürk” isim ve soyadı ile tanırız.
Türkiye, birincisini Atatürk’ün yaptığı “zihinsel devrimin” ikincisini yapmalıdır.
Çağımızla aramızdaki düşünme uçurumunu azaltmak için “Felsefe Üniversitesi” kurmalıdır.
Bunları gerçekleştiren kişi, Yüce Türk Milletinin tarihine geçer ve bunları Paşamın başkanlığında ADD, yapabilir.
Sayın Paşama başarılar diliyorum.
Prof. Dr. Niyazi KAHVECİ