DOĞALLIĞIN SONA ERİŞİ

 

DOĞALLIĞIN SONA ERİŞİ

Sanallık (Virtuality)

İnsanlığın egemenliği demek, doğallığın sona erişi demektir. Doğal demek; insan işlemesinden geçmemiş ham madde demektir. İnsan hem doğal malzemeyi işliyor hem de onu işleyerek kendi teknolojik malzemesine dönüştürüyor.

 

İnsanlık dünyasının ve yaşamının her alanında insanlığın ürünü olan teknoloji ve elektronik vasıtasıyla, doğallık yerine beşeri olanı ikame edilmektedir. Mesela doğal iş olan “gitmek” yerine, teknoloji sayesinde beşeri yaşam olan “gitmemek” gelmektedir. Artık ulaşım sona erecektir. Önceleri ulaşım, insan ve hayvan ayaklarıyla doğal yapılıyordu. Sonra motorun icadıyla, ulaşım araçlarıyla yapılır oldu. Şimdi ulaşım, oturulduğu yerde hiçbir yere gitmeksizin, internet gibi araçla “gitmek” dijit ve sinyalle sanal (virtual) iletişimle yapılıyor. Artık her şey sanal yaşanacaktır. İnsanlığın realitesi artık virtualitedir.

 

“Şimdi motorla ulaşımın pabucu dama atıldı, yerine dijit ve sinyalle iletişim geldi.”

 

Yeni Çocuk

İnsan ve insanlık farklı şeylerdir. İnsanlığı insanlar üretir ama insanlık insan değildir. İnsanlık, insanların kafa katmanının ürettiği beşeri fikirler ve bilgilerdir. İnsanlığın dünyasında, doğal şeylere yer yoktur, sadece insanlığın şeylerine yer vardır. Mesela artık doğal sistemle ve doğal üremeye son verilecektir. Artık doğal insana son verilecektir. Doğal insan malzemesini kendisi işleyerek insani insan üretecektir.

 

Artık ana-baba gibi, iki kişinin isteği ve kararıyla doğal sistemle dünyaya doğal çocuk gelemeyecektir. Bu sistem, doğal sistemin sürdürücülüğüdür. Zaten insan, doğal sistemle ürediği sürece insanlaşması imkansız görülmektedir.

 

Ana baba hangi amaçla dünyaya çocuk getiriyor? Daha önceleri, doğal geçim ve güvenlik için getiriyordu. Artık bu amaç, anlamsız kalmıştır. Dünyaya bu yolla gelen insan için, ömrünü tamamlamak amacıyla yaşamada geçimini sağlaması problem oluyor. Şimdi, ömürlerini tamamlamak amacıyla, insanlar geçinmeleri için birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak işler yapıyorlar. Artık teknoloji sayesinde buna da gerek kalmamıştır. Bu teknoloji çağında hala eski nedenle dünyaya getirmek, geçinmesi için iş bulmasını imkansızlaştırıyor. Ömrü tamamlamak amacıyla yaşamak için dünyaya gelmeye yer yoktur artık. Artık insanların ihtiyaçlarını karşılayacak işlere gerek yoktur. Artık, insanlığın ihtiyaçlarını karşılayabilecek insana gerek vardır. Bu insan, teorisyen kafadır.

 

GDO’lu İnsan

Bilim disiplinleri; bilimi, insanlara sağlıklı, müreffeh hayat yaşatmak amacıyla yapmıyorlar. İnsanlığın hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla yapıyorlar. Mesela insanın “gen haritasını” çözmeleri, tüp bebek icadı ve GDO gibi, bütün çalışmalarını, işte bu kendi insanını üretme hedefini gerçekleştirmek için yaptılar ve daha nicesini yapıyorlar.

 

 “Artık bir ana-babanın çocuğu değil, ana-babası insanlık olan insan üretilecektir.”

 

Artık insanlık, hiçbir alanda doğal sistemi kullanmıyor. Şimdiye kadar insan, dünyaya kendi isteğiyle gelmiyordu. Bundan sonra çocuk, kendi isteğiyle dünyaya gelecektir. Bu nasıl olacaktır? Dünyaya gelecek çocuğun genleri üzerinde oynayarak, ihtiyaç duyulan ve istenilen kabileyette yapılacaktır. Doğmadan önce, yapacağı işi belli olacaktır, yani istediği işi yapacaktır ve işsiz kalmayacaktır. O nedenle kendi isteğiyle dünyaya gelmiş olacaktır. Yeni doğacak çocuğa, insanlık karar verecektir. İnsanlık, artık insanlığın ihtiyaç duyduğu işleri yapabilen ki bu, daha çok teorik icatlar yapabilecek insan üretecektir. Buna GDO (genetiği değiştirilmiş organizma)’lu insan üretimi denir. İnsanlık, tarım ürünlerinde bu işlemini boşuna yapmıyordu. İnsanlara kaliteli ürün sağlamak amacıyla yapmıyordu. Üretmek istediği insanın, uygulaması olarak laboratuar deneyi olması için yapıyordu.

 

“İnsanlığın bütün felsefi ve bilimsel çabaları, biyolojik insanlar için değil, üretmek istediği lojik insanını, dünyasını ve evrenini yaratmak içindir.”

 

Artık pratisyenlere değil, teorisyenlere hayat hakkı vardır. Pratisyenlik, bütün canlıların becerdiği bir beceridir. Sadece teorisyenlik sadece insan becerisidir. Zaten insanı, diğer canlılardan ayıran özellik teorisyenliktir. Yani beşeri zihinsel düşünmedir. İşte birkaç bin yıldır insanlığın yaptığı bu beşeri düşünme sonucu bugünkü teknolojik hayatı üretmiştir.

 

“Şunu bilmek gerekir; felsefe hangi konuyu irdeliyorsa, insanlık onu uygulayacaktır.”

 

Mutlu İnsan

GDO’lu doğacak insan, mutsuz da olamayacaktır. Mutsuz yapan genleri ayıklanacaktır. İnsanlık asırlardır, mutluluk kavramı üzerinde felsefi irdelemeyi boşuna yapmıyordu. Onu üretmek, tanımak, tanımlamak ve neticede bir gün uygulamak için yapıyordu. İşte şimdi, gen tanımladığı mutluluğu, haritası vasıtasıyla uygulamaya dökecektir.

 

Erdemli İnsan

İnsanlık, asırlarca erdem konusunu felsefi olarak boşuna irdelemiyordu. Onu uygulamaya dökmek amcıyla üretmeye çalışıyordu. İnsanlık; gelenek, din, felsefe, ahlak ve hukuk gibi sistemleri boşuna üretmemişti. Bunları kullanarak, animal bedenden bir hümünal erdemli insan tipi üretmek istiyordu. Neticede ahlak; animal yapıdan insan üretme işlemiydi. Bu sistemlerle, istediği insanı üretmeyi başaramadı. Fakat insanın genleriyle oynayarak, genlerinde bulunan bu animal doğal duyguları temizleyerek istediği insanı üretecektir. Doğal yapının yerine hümünal yapıyı monte edecektir. Artık insan, doğal duygularının ürettiği kötülükleri yapamayacaktır. İnsan doğuştan erdemli olacaktır.

 

Çocuk ve Din Eğitimi

“Kaya parçasını üfleyerek şişiremezsin.”

Çocuk yaşlarda çocuklara pratisyenci din eğitimi vermek, çocukların beyinlerini tıpkı kaya parçası gibi donuklaştırmaktadır. O donukluk, eğer kişisel çaba olmazsa hayatı boyunca bir daha akışkan ve seyyal olamamaktadır. Halbuki beynin nörolojik yapısı asitlerden oluşur ve asitler sıvı akışkandır. Zaten mevcut nesil, hiç beşeri sistematik düşünme yapmadığından beyni donuktur. Nitekim bu donuk beyinle profesör olunduğundan hiçbir alanda bir tane teorik icat yoktur. Bir de yeni nesillerin beyinleri donduruluyor. Onlara da beşeri sistematik düşünme öğretilmiyor.

 

“Peki insanlık hayatının beşeri düşünmenin lojik icatlarıyla döndüğü bir çağda, düşünme yapmayanlar nasıl var olacaklar?”

 

İbadet Yerlerinin Açılması

Dinselleri Ayıklamak

“Bütün dinlerin dinselleri, geçmişin pratisyenliğinde kaldılar, çağımızın teorisyenliğine geçemediler.”

 

ABD Başkanı Donald Trump; Corona virüsü salgını tedbirlerinin ardından normalleşme adımları kapsamında, eyalet valilerine; kilise, cami ve sinagog gibi ibadet yerlerini hemen açmaları çağrısında bulundu. 22 Mayıs 2020. Trump, dinsel kişilerin ölmelerini istiyor. Çünkü onları, hem kendi seçmeni olarak görmüyor hem de insanlığa katkı yapmayan pratisyen tüketiciler olarak görüyor. Nitekim Amerika İslam İlişkileri Konseyi, bu gizli amacın farkına varmış olacak ki, camilerin açılmasına karşı çıkmıştır.

 

İnsanlık da, bütün dinlerin ritüel pratisyenlerini, zihinsel düzeyde çağdaşlaşmamış ve insanlığa teorik katkısı olmayanlar, insanlığın icatlarının ve dünyanın kaynaklarını tüketenler olarak görüyor. İlk ayıklamak istedikleri kesim de bu dinsel kesimdir.

 

“Türkiye, çağdaş durumların hiçbirinin ciddiyetinde değildir.”

 

Bu yazıyı paylaş :

Yorumlar kapalı.