DEMOKRASİNİN ŞARTLARI

DEMOKRASİNİN ŞARTLARI

En zor iş, çağdışı insan malzemesiyle, çağdaş işler yapmaya çalışmaktır.

Demokrasi, demokratik insanlarla olur.

Bütün sistemlerin; dışında ve içinde olmak üzere iki türlü şartları vardır. İbadetler de böyledir. Bütün ibadetlerin; dışında ve içinde olmak üzere iki türlü şartları vardır. Dışındaki şartlar; ibadeti eda edecek kişide aranan ve ibadetin ifasından önce gerekli olan şartlardır. Bu şartlara “vucubiyetinin ve edasının” şartları adı verilir. Bunlar, amacı gerçekleştiren araçsal şartlardır. Bir sistemin dışındaki şartlar, onun şekil ve biçim şartlarıdır, o sistemin kendisi değildir.

İfa ederken gerekli olan içindeki şartlara “sıhhatinin” şartları denir. Bir sistemin içindeki şartlar, onun içeriğinin ve kendisinin şartlarıdır.

Demokrasi sisteminin de dışında ve içinde olmak üzere iki türlü şartları vardır.

Demokrasinin Dışındaki Şartlar

Vucubiyet Şartları

Vucubiyet; gerekmek demektir. Demokrasinin vücubiyetinin yani gerekliliğinin şartı, yöneticide ve yönetilenlerde aranır. Bu şart, kişilerin demokrat olmalarıdır. Demokratlaşmamış topluluğa demokrasi gerekli olmaz. Demokrat olmayan insanlarla demokrasi uygulanamaz.

Edasının Şartları

Eda; uygulamak demektir. Demokrasinin edasının şartı, demokratik seçimdir.

Demokrasinin İçindeki Şartlar

Sıhhatinin Şartı

Sıhhat; geçerli olmak demektir. Demokrasinin içeriği olan sıhhatinin yani geçerli olmasının şartı, yönetimin demokratik olmasıdır. Dolayısıyla demokraside seçim, demokrasinin araç aşamasıdır. Demokrasiden amaç, yönetimin demokratik olmasıdır. Bu nedenle yönetim demokratik olmazsa, seçimin demokratik yapılmış olmasının hiçbir önemi yoktur. Çünkü her şeyde aracın değil, amacın gerçekleşmesi önemlidir. Demokratik olmak, insan haklarını uygulamakla mümkündür.

 

İnsan Hakları

Çağımız aklının ürünü olan “insan hakları” anlayışı, demokrasi ile birlikte gitmektedir. İnsan hakları; ülke içerisinde vatandaş olarak yaşayan tüm insanların hiçbir ayrım olmaksızın yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmalarıdır. Devletin kadro, makam ve ekonomik nimetlerine herkesin ayırımcılık uygulanmaksızın ulaşma fırsat eşitliğine sahip olmalarıdır.

Halkın vatandaşlar arasında cinsiyet, ırk, renk, etnik, din, mezhep, dil, yaş, düşünce, zenginlik gibi farklılıklarına bakmaksızın herkesi eşit gören anlayışa ulaşması gerekir.

Bu nedenle demokraside çoğunluk ve azınlık kavramı yoktur. Çünkü artık grup değil, kişi önem kazandığından azınlık mensubu olsa da herkes her türlü insan haklarını elde etme hakkına sahiptir. Demokrasi, çağdaş değerler doğrultusunda herkes için tarafsız ve nötr bir ortak alan üretmektir. Ortak alan, çoğunluğun ya da bir kişi ya da grubun zihniyetine dayalı olarak düzenlenemez.

Sonuç

Demokrasiyi uygulayabilmek, düşünüş biçiminde demokratlaşmış toplumla mümkündür. Bu nedenle öncelikle toplumun düşünüş biçimini demokratlaştırmak gerekir. Bu halledilmeden, demokrasiyi uygulamaya çalışmak hem hem imkansızdır hem de çok zararlar doğurur. Bu durum tıpkı, bir kilo bitlik kapasiteli bilgisayara tetra bitlik görev vermek gibidir.

İnsanlar, her şeyi, kendi algı kalıplarına dökerek algılarlar ve uygularlar. Bu nedenle demokratlaşmamış kişiler, demokrasiyi, sahip oldukları eski monarşist kalıplarına dökerek algılarlar ve uygularlar. Bu durumda demokratik görünümlü monarşi, yani direktuvar sistemi doğar.

 

Demokrasi, demokratikleşmiş insanlarla olur. Çağdaş demokratikleşme, beşeri aklın çapını çağımızın çapına yükseltmekle mümkündür.

 

 

Bu yazıyı paylaş :

Yorumlar kapalı.