Çağımız ve Türkiye – Düşün ve Bilim Alanları

Artık, düşünme ve ona dayalı lojik bilim yoksa hayat da yoktur. Modern bilimin kurucusu Francis Bacon (1561-1626)’un “Bilimin İlerlemesi” adlı eserini, bilimsel görüşlerini geniş halk kitlelerine yaymak için kaleme aldığı gibi, biz de bu eserimizi, toplumsal varlığımızı sürdürebilmek için çağımızın düşünüşünü ve bilimini yakalamanın şart olduğuna dair farkındalık oluşturmak amacıyla yazdık. İnsanlığın, 18. asırdan sonra tamamen yeni akılcı ve bilimsel bir düşünüş biçimine geçtiğinin fark edilmesini istedik. Artık akıl ve düşünme ile bilim yapabilenler varlıklarını sürdürebilirler. Bu çağdan sonra dindar olunabilir ama dinsel düşünme ile onulmaz. Çağdaşlık kaportada değil, motordadır. En zor iş, motoru çağdışı olan insan malzemesi ile çağdaş işler yapmaktır. Başkasının fikirleri ile yaşamak, kendi bedeni üzerinde başkasının kafası ile ortalıkta dolaşmaktır. Müslümanlar, zafer kazanmanın kola dayalı olduğu devirlerde başarılı olmuşlardır. Fakat işler koldan kafaya geçtiğinde jantların üzerine oturmuşlardır. Gelişme, mevcut egemen kişi ve fikirlere düşünme ile meydan okumaksızın gerçekleşemez. Türkiye’nin temel sorunu “düşünmeme”dir. Türkiye konuşuru çok, düşünürü yok ülkedir.

İktidarların, toplumlarını çağlarına göre yeniden üretme görevleri vardır. Bu ihmalin doğuracağı felaketlerin sorumluları onlar olacaktır. İhmal ettiğin şey, seni imha edebilir. Türkiye, ileri dünyaya eklemlenmek istiyorsa, önce düşünüş biçiminde onunla akort yapması şarttır. Türkiye, kafir olmadan, dinsel düşünmeden çıkışı Cumhuriyet’le denemiştir.

İnsanlık çizgisinin tarihine iyi yöneticiler değil, iyi düşünür ve bilimciler girerler. Türkiye, bugün diğer Müslümanlardan göreceli ileride ise, akılcı ve bilimsel düşünüşün yakalanması gerektiğini bir asır önce fark edip uygulayan M. K. Atatürk sayesindedir. O, ülkeyi kurtardığı için değil, düşünsel boyutla ilgili devrim yaptığı için milletinin gönlünde yer etmiştir.

 

6. Baskı

İnsanlığın beş milyon yıllık tarihi, MS 18. asır öncesi ve son­rası olmak üzere temelde iki dönemden meydana gelir. Dönemleri, insanın felsefesi ve bilimi oluşturur. Toplumlar; dö­nemini icat eden ve icat edileni uygulayanlar olarak iki gruba ayrılır. İcatçılar, bir süre sonra ayıklanıp yok olurlar. Çağımızda insanlığın her alanı değişmiştir. Değişimin belirgin özelliği, halk tabiriyle, “işlerin koldan kafaya geçmesidir.”

Türkiye dahil İslam dünyasının iki asırdır her alanda bir kriz içerisinde bulunduğu herkes tarafından sürekli dile getirilir. Bu kriz hakkında çeşitli nedenler ileri sürülür. Fakat krize çözüm bulunamaması, bu nedenlerin gerçekçi olmadıklarının kanıtı­dır. Kriz, bir çağdaş “düşünme” ve onunla üretilen “bilim” soru­nudur. Türkiye ve İslam dünyası, düşünme ve bilimde geçmiş­ten çıkıp çağımıza gelememişlerdir. Müslümanların bu eksikli­ğini İslam dünyasında en gerçekçi olarak tespit eden kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. O nedenle her konuda çağdaş “bilimi” referans vermiş ve ona gönderme yapmıştır.

Türkiye ve İslam dünyası, düşünme ve bilimde geçmiş­ten çıkıp çağımıza gelememişlerdir. Müslümanların bu eksikli­ğini İslam dünyasında en gerçekçi olarak tespit eden kişi Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. O nedenle her konuda çağdaş “bilimi” referans vermiş ve ona gönderme yapmıştır.

Bütün söz ve eylemlerin motoru düşünmedir. Düşünme ol­maksızın değişim ve gelişim sağlanamaz.

Bu eserimizde, Türkiye ve İslam dünyasının, bundan sonra, varlığını sürdürebilmesi için çağını düşünme ve bilimde yaka­lamasının şart olduğunu, bunu nasıl yapacağını, insanlığın bu aşamaları nasıl geçtiğinin kısa tarihsel özetini vererek, ortaya koymaya çalıştık.

Marka: : Doğu Kitabevi
Yazar : Prof. Dr .Niyazi Kahveci
Ürün Kodu: : 9786052096970
Baskı Yılı : 2020
Sayfa Sayısı : 440
Stok Durumu: : Stokta var
Basım Sayısı: 6. Baskı/Nisan 2020
Kitap Boyutları: 13,5×19,5

Satın Al: https://www.dogukitabevi.com/cagimiz-ve-turkiye-dusun-ve-bilim-alanlari

Bu yazıyı paylaş :

Yorumlar kapalı.